Sayfa Görüntülenmesi

8 Ekim 2015 Perşembe

I Hear Your Voice Konusu / 2013 SBS | Zebrakadin

                                                                                         
                      Harika bir dizi ile tekrar karşınızdayım.  Dizi benim açımdan tam bir efsane. Diziye başlamadan önce Lee Bo Young yüzünden acayip bir ön yargım vardı fakat geri alıyorum. Heyecanı eksik olmayan, bazen sizi kalp krizine sokacak, bazen de paramparça edecek bir dizi olmuş. Yayınlandığı yılın en iyi dizisidir bence. Konusunu hemen yazayım:

   Jang Hye Sung cesur, küstah ve vurdumduymaz bir avukattır. Cha Kwan Woo ise ciddi, tutkulu devlet avukatı ve eski bir polis memurudur. Bu arada Park Soo Ha ise insanların düşüncelerini duyma gücü olan 18 yaşında bir gençtir. Kimsenin istemediği, suçsuz bulunma şansının %1 olduğu durumları birlikte çözmek için takım olacaklardır.
     Bence konusu tam olarak böyle değil. Park Soo Ha'nın babası bir adam tarafından öldürülür tam adam  onu öldüreceği sırada kızımız gelir ve onun hayatını kurtarır ama onun hayatını kurtarmasıyla kendi hayatı tehlikeye girer. Katil hapisten çıkınca onu öldüreceğini söyler. Park Soo Ha'da kıza minnettar olduğunu büyüyünce onu mutlaka bulacağını ve onu koruyacağını söyler aradan yıllar geçer ve kadın tehlikeyle karşı karşıya kalır.

  
               

İlk başta beni çileden çıkarttı. Hele ki çocuğa yardım ettiği için pişman olduğunu söylediğinde. Fakat Park Soo Ha'yla karşılaştıktan sonra bambaşka biri oldu. Böylece benimde sevdiğim kadın oyunculardan biri oldu. Daha önce bir filmini izlemiştim berbat bir oyunculuğu vardı fakat şu an görüyorum ki çok başka bir şey olmuş. Acayip derecede iyi iş çıkardı dizide. Hele ki dava sahnelerinde! 

                  






               






Çok büyük ihtimalle sizde çok seviyordunuz bu ajusshi'yi. Açıkçası ben dahil herkes ilk başta bu adamı seviyor, kadının bu adamla olmasını istiyordu. Gerçekten başrol'ün önüne geçmişti. Harika bir kişiliği ve oyunculuğu var söylemeye gerek bile yok. Fakat ortalara doğru öyle sahneler var ki...







Geldik Park Soo Ha'ya. Başta tebrik etmek istiyorum çünkü insanları harcayan bu sektörde küçük bir yan rolden sonra başrol kapması büyük bir olay. Neyse dizimizin oyuncularını görünce ilk neden bu başrol oldu ki dedim. Oyunculuğundan değil kadını diğer adamla daha çok yakıştırdığımdan. Fakat dizinin 8. bölümünden itibaren anladım neden başrol olduğunu. Başrol olmayı sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum zaten Secret Garden'den belliydi bu çocuğun başarılı olacağı. Öyle sahneler var ki ( Özellikle de duygusal sahneler) ya bu çocuk cidden acı falan mı çekiyor diyorsunuz. Öyle harika oynuyor!





     Sevdiğim sahneler dava sahneleriydi hele ki şu örnektir:

                         



       
'' Sayın yargıç, az önce sanığın yerinde olmanın nasıl bir şey olduğunu tecrübe ettiniz. Sanık gibi ne söylerseniz söyleyin diğer insanlar sizi duyamıyor. 50 saniye içinde sinirlenip masaya vurdunuz. Söylediklerimi diğer insanlar duymazsa tekrar yüksek sesle söylerim. Ama hala duymazlarsa daha yüksek konuşurum. Yine duymazlarsa yargıcın yaptığı gibi masaya vurabilirim. Ama ya 50 saniye için değilde 50 yıl sizi duymuyorlarsa ne yapardınız? Çok kızardınız. Sanık bu durumda bağırmak veya kızmak yerine bağış yapmıştır. Kendisi gibi engelli insanlara kendini adamıştır. 30 milyon won'dan fazla bağışta bulunmuştur. Ama borçlarını ödeyemediğinde dernek müdüründen para istemeye gitmiş kapıdan kovularak soğuk davranılmıştır. Defalarca hastalanması ve yalvarmasına rağmen kimse tarafından dinlenmemiş. Elbette öfkeyle para çalmak bir suçtur. Kendini tutmalıydı. 50 yıldır olduğu gibi kendini tutmalıydı. Ama bu uzun süreçte, sanığın etrafındaki bir kişinin bile onun sesini dinlemesi bu kadar zor muydu? Bir kere bile sanığın çığlıklarını dinleselerdi nasıl olurdu? Sanığı bu hale getiren kişi kendisi değil sağır olan bizler olabiliriz.''


                                              Böyle şahane repliklere sahip olan bir dizi.

        Açıkçası dizideki en sevdiğim şey gerçeklere yer vermesiydi.   Dizinin adı diziye yakışmış nedeni çocuğun insanların düşüncelerini okuması değil kamu avukatlarının sesini duyuramayan insanların sesi olması. Mükemmel bir isim seçip bunu mükemmel derece de iyi ekrana yansıtmışlar. 
      Ben çok etkilendim. Hayatımda bir şeyleri değiştirdiğini düşünüyorum. Sanırım dizideki bir karakter olsaydım Avukat Cha olurdum. Adamı insanlara ne olursa inanmasını, inatçılığını ve cesur olmasını çok sevdim. Kızdığım sahneler oldu tabiki ama bir yandan da o gözlerindeki pişmanlığı, üzüntüyü gördüm.
 

       İzlemeyen kesinlikle çok şey kaybeder. İnsana çok büyük dersler veren bir dizi. İnsanın kendi seçimlerini yapabilmesinin ne kadar büyük bir şey olduğunu, insanı yine kendi seçimlerinin üzüp, mutlu ettiğini tekrar anladım. En önemlisi de affetmenin ne kadar harika bir duygu olduğunu... 

            ------------------------SPOİLER İZLEMEYEN OKUMASIN-----------------



                                   










                                             Çok yakıştırmıştım bu ikiliyi :)


                   

                                     




             
             Taa ki adamın katil adama inanmasına kadar...

      Kadının annesinin cenazesinde kadın ve Park Soo Ha o kadar güzel oyunculuk sergilediler ki. Benim yüreğim sızladı onlarla beraber. O çocuğun bakışları o kadar masumdu ki. O an Park Soo Ha'ya sempati duymuştum ama hala Avukat Cha gönlümdeydi. Kadın'a sana inanıyorum deyip öyle bir fake attı ki. Mahkemede ki sahnesi aklıma kazındı.

                          


                            





     ''Onunla aynı koğuşta olduğunuzu söylediniz değil mi? O zaman onu iyi tanıyor olmalısınız. Peki eğer sanığın karakterini tanımlamanız gerekseydi akıllı ve titiz olduğunu mu yoksa aptal ve düşüncesiz olduğunu mu söylerdiniz? - Zekiydi. Ama bunda bir gariplik yok mu? Bu kadar zeki bir insan neden size planlarını anlatsın? Bu çok aptalca ve düşüncesizce değil mi?''


                            Tam bu sahnede yıkıldım. Kadının yerine kendimi koydum çünkü. Güvendiği adam ona inanmayıp katili savunuyor. Avukat Cha'ya ilk başta çok kızdım fakat sonra onun da kendine göre doğruyu yaptığını düşündüm. Zaten o gözlerindeki ifadeden çok etkilendim sanki gerçekten acı çekiyor gibiydi.

             
                                                       

                             
              Park Soo Ha'nın aşkını ilan ettiği ve benim bayıldığım ağlama diye haykırdığım sahne.


                                     
                                     




                Psikopat katilin sol elinin bulunması ve suçun Park Soo Ha'nın üzerine kalması buna ilave olarak çocuğun hafızasını kaybetmesi beni umutsuzluğa düşürdü. Ama Avukat Cha'nın davaya katılıp kadına borcunu böyle ödemesi hoşuma gitti. Zaten Avukat'ı bir yandan haklı bulan ben bu duruma çok sevindim. Dava sahnesi çok güzeldi savcının ''100 parçalık bir puzzle da 20 parça eksik olsa bile geriye kalan 80 parça bir filin aslan olduğunu göstermez'' dediğinde kadının verdiği şu cevaba bayıldım.


             ''Savcı bu davanın 20 parçası eksik 100 parçalık bir puzzle olduğunu söyledi. Tabiki, 20 parçası eksik olsa da, bir fil puzzle'ı, aslan puzzle'ına benzeyemez. Ancak, 20 eksik parça yüzünden, biri, filin ayağıyla birini öldürdüğünü veya topa vurduğunu söyleyemez. Sonuç olarak, eksik 20 parçayı düşünmeyip, ön ayakları olmadan resme bakarsanız filin bir insanı öldürdüğünü söyleyip, öldürmesini isterseniz, ne olur? Eğer o fili öldürseniz ve daha sonra filin aslında topa vurduğunu gösteren eksik 20 parçayı bulursanız ne yaparsınız? Ölü bir fili geri getiremezsiniz. Sanık da aynı. Eğer haksız yere uzun yıllar hapse mahkum edilirse, en güzel yıllarını hapiste harcarsa, o zamanları ona geri veremeyiz.''
                    Davadan sonra savcı gelip uyguladığı metodun annesine uygulanan metodun aynısı olduğunu söylediğinde kadının ''bence Avukat Cha bir avukatın yapması gerektiği şeyi yaptı'' demesiyle tekrar hayran oldum.
         

                                     





                                                   Kadının itirafı da çok hoştu.


                                                         








                                       
                     En sevdiğim sahnelerden biri de çocuğun hafızasını kaybettikten sonra bile onu sevdiğini unutmaması.



                 ''Benim olmayacağım zamana kendini hazırladığını biliyorum.        Fakat o zaman gelse bile endişelenmeyeceğim.                 10 yıl geçtikten sonra bile seni tanıdım.               Hafızam kaybolduğunda, aklımdan seni sildiğim zaman bile yine seni sevdim..           Yine 10 yıl geçse, tekrar hafızam kaybolsa bile, korktuğun zaman gelse bile      tekrar seni bulacağım ve tekrar seni seveceğim''


                   Çocuk kadının yaşadığını anlayınca şunları söyledi:     

                                             

            ''O yaşıyor. Gözlerini benden saklıyorsun. Bu demektir ki yakalanmak istemiyorsun. Ve bu yalan söylediğin anlamına gelir. Haklı değil miyim? O şu an hayatta eminim. JANG HYE SEONG. BENİ DUYABİLİYORSUN DEĞİL Mİ? Dikkatli dinle! BEN ASLA bu adamı öldürmeyeceğim. Sana verdiğim sözü tutacağım BEN ASLA bir canavar olarak yaşamayacaağım. Emin ol sana verdiğim sözü tutacağım. O yüzden hiç merak etme ve beni bekle. Eğer hayatta değilsen bile yapmayacağım. Onun gibi yaşamayacağım. ''




                                           


                                          Adam son kötülüğünü yaptı.

                               





                                             Sonu benim için tatmin ediciydi hatta çok iyiydi.

                                       










                                   Ve o karanlık anlarımda ışığım oldu...
                 Harika bir dizi daha bitti. Benim açımdan olağanüstü güzeldi.
                                                    Son bir replik daha:

             '' Gerçekler mahkemede kazanılmaz, mahkemede kazananlar gerçektir''

                   








2 yorum:

Elifingalaksisi dedi ki...

Ah bende çok sevmiştim diziyi hatta hayla arada tekrar açar izlerim.Güzel yazı olmuş eline sağlık. :))

zebra kadin dedi ki...

Bende öyle, gerçekten insanda derin izler bırakan bir diziydi. Ayrıca yorumun için teşekkürler birilerinin beni takip ediyor olması çok güzel. :)

 

Blog Template by YummyLolly.com - RSS icons by ComingUpForAir